Pazartesi, Şubat 26, 2018

2702

sabahın erken saatleri, denize gölgesi yeten bir şehrin acı çığlıklarını anımsatan martı sesleri. sokakta kimi yılların alışkanlığına boyun eğmiş sakin, kimi  kavgasıyla güçlü yankılanan düzensiz ayak sesleri.

002081022072

Uykumdan bastıramadığım çığlığımın sesiyle uyandım. Gözlerimi açtığımda henüz güneş doğmamıştı. Ellerim istemsizce boynuma uzandı, boğazım acıyordu. O korkunç rüyayı tekrar görmeye başladığımı bilmek, bende tekrar tekrar çığlık atma isteği yaratıyordu. Koşabildiğim kadar uzağa koşmak ve bu korkunç halimden uzaklaşmak istiyordum. Bunun yerine yattığım yerden doğrulup gece baş ucuma bıraktığım bardağa uzandım. Su ısınmış, içimdeki ateşi bastıracağına daha fazla su isteğine sebep olmuştu. Pencereden sızan sarı ışığın altında odaya baktım. Uzun zamandır yatağımda uyuyamıyordum, salondaki bir kanepeyi yatak olarak kullanmaya alışmıştım. Yerimden kalktım, ayaklarım soğuk taşlara değdiğinde ürpersem de, bu bana kendimi iyi hissettirmişti. Bunun gerçek olup olmadığını sorguladım. Komik, sanki insan gerçeği bilebilirmiş gibi.

...