Cumartesi, Nisan 20, 2013

mısır


Patlamakla patlamamak arasında kararsız kalmış bir mısır gibiyim. Tencerenin altı soğumadan diğerlerine benzemeyi kabul edebilirim. Eğer bunu yaparsam herkes beni sevecek, ama yine de yiyecek. Eğer kabul etmeyip olduğum gibi kalırsam işe yaramaz deyip çöpe dökecek. Fazla vaktim yok, birazdan tencerenin altını kapatacaklar...

Biliyor musun, seni en iyi ben anlıyorum, çünkü hayat; bir fincan Kahve Kokusu...

Pazartesi, Nisan 08, 2013

Barış Manço anısına


seni çok çok özledim arkadaşım eşek

one more night




''aşktın sen, gidişinden bildim seni.'' cemal süreya

kırk bin kırk

cesetleri topluyor her sabah kıyıdan
kimseler görmesin diye deniz.
ve dudakları henüz tuzlu bir genç kız
yalvarıyor ''ölüm beni almıyor''
kırkbinkırk kez okunacak bir dua yazıyor
dumanların arasında kara yüzlü bir kadın
cesetleri topluyor her sabah kıyıdan deniz
ölümü hak edenleri kıskanmasın diye kız

ö.ö.

son dilek

şarkılar söylüyor alnı tertemiz sokak çocukları
köşe başında bir genç kız ağlıyor elleri kanlı
bir kapı önünde yığılıp kalmış delikanlı
dumanla haşır neşir besbelli ciğerleri karalı
öksürüyor son nefesini içercesine yaralı
ve İstanbul'da bir akşamüstü, uzun boylu,
pisliğin saklayamadığı hoşlukta bir serseri
son dileği dudaklarında, gözleri bağlı

ö.ö.

kalp

dokunmadan sevemez
bir kalp atışını bilenler

ö.ö.


son gidiş

sevdaları öptüm tek tek çift örgülü saçlarından
veda niyetine birer mendil tutuşturdum ellerine
kenarlarına ismimden hatıralar kondurdum
ve uçları dantelli tertemiz çoraplarımı giydim bu gün.
ölüm, güzel giyinenleri sever
şimdi bu son gidiş ey ömrüm
rüzgara veda şarkıları söyletiyorum,
sarhoşlar şarkı sever

ö.ö.

pabuç

en sevdiğim mevsimdi papatya mevsimi
ve hırka mevsimiydi gidişlerin en yoğun
gözyaşının en çok olduğu vakitler
bir daha sevemedim papatya mevsimini
gidişlerin, bitişlerin habercisi
sanki uğursuz bir baykuş
gül mevsiminde öleceğim
bir çift göz gelecek üstüme toprak atmaya
belki bir çift de pabuç olur
kapının önünde ters çevirmelik

ö.ö.

eski çocuk

bakire kaldırımlarda adımlar
tak tak tak
sesler kulağında değil, zihninde
yankılanıyor çocuk. başıboş, korkmuş
güneş henüz batmakta
pabuçlar eski, kaldırımlar eski
yürek ondan da eski
pis yüzlü çocuk
tak tak tak
gün batımından geliyor çocuk

ö.ö.

Egede

egede kıyıya vuracak bir ceset bıraktım
pişman değilim aramayın cesedimi
kimliği meçhul bir aşk bıraktım
ellerinde kanı bedenimin
binlerce dua okunacak affedilmek için
bunu eline yaz, dua niyetine
boşuna aramayın cesedimi
egede kıyıya bıraktım

ö.ö.