Salı, Aralık 16, 2014

902041022171

sen hiç egeli oldun mu?
çünkü ben oldum bir kere
üzerine zeytinyağı döksen azıcık
her şey güzelleşir, insan bile
kaseye zeytinyağı koydum kekik serpip üzerine
ekmeğimi banacaktım içine
ekmeğimi küf almış
bu mantarlar hiç bilir mi bir ekmek kaç para?
ekmeğin de küfe meyli varmış demek
tahminimce sevişiyorlar karşılıklı
oysa saçın düşse toprağa bizim oralarda
günebakanlar açardı bahçemde
burada balkonumda
bir nane bile açmadı gözünü
kanserin ömrü kaç yıldır?
buzdolabına koysam kalbimi
dondurur mu aşk acısını
hastaydı benim gözüm
19 yıldır götürüyorum kemoterapiye
bir kedim var bir de terliğim
aklım almıyor nasıl biter çayın altındaki su
belli su döngüsüne katıldı gözyaşım
tahminimce yakında yağacak yağmuru
oysa ellerim güzeldi
hem mantarları affetmeyeceğim
ekmeğimi çaldılar diye
tanrı kodladıysa onları yine de yanacaklar mı cehennemde?
benim bilerek yaptığım tek kötülük
6 yaşında bir karınca yuvasına basmaktı
tanrı bana öğretmediyse yapmamamı
kendisi de yanacak mı cehenneminde?
içimde bir söz vardı
soğuktan belki üşütmüş sanırım çıkmıyor sesi
oysa demiştim, içine atlet giymesini
kenardan git ve çabuk dön de demiştim
gidenler dönmüyorlar
kırmızı balonum vardı uçanlardan
ben küçükken kaçırdım onu elimden
annem döner demişti, dönmedi
öğrenmem lazımdı, henüz çocukken dönmediklerini
üzerine biraz zeytinyağı dökeceğim
belki omletine göz yaparım
mümkünse yeşil olsun
sevmem siyah olan zeytini.

ö.

Cumartesi, Aralık 13, 2014

131214

Sahibi belirsiz bir mezar buldum bu sabah, 
Şehri susturdu bulut. 
Yalnız kaldık.

Hiç güneşi tatmamış, hiç sarılmamış
Belki, -umut ederim ki- hiç sevilmemiş
Sarışın yahut kumral, bir kız çocuğu
Ben anlattım, söyledim o sustu
Hiç yaşamamış ama elleri varmış
Derdi yoktu, o yüzden susmuş
Zaten ölü kızların  
Gözyaşı da yokmuş

Adı olmayan bir kıza rastladım bu gün
-ne yazık- hiç sevilmemiş
Sarışın, yahut kumral bir kız çocuğu
Çok yaşamış, kalbi yokmuş
Göz pınarları, kuruyalı çok olmuş.

ö.ö.

Pazartesi, Aralık 08, 2014

41022106

Hayattaki başarısızlıklarından,
mutsuzluklarından kaçmayan
ve yalansız yaşayan tek bir adam gösterin bana.
Güneşe sesleneceğim
ve yekovana.
Güneş batıdan doğacak
ve yelkovan pervane olmayacak bir daha
akrebin etrafında.

Bana hayatında bir kez
yürekten ve hatasız sevmiş bir adam gösterin,
ateşe ellerimi sokacağım
kalemimi kırıp atacağım.
Tek bir adam,
sözleriyle seven ve kalbiyle sevişen.
Yalansız, korkusuz,
olduğu gibi çırılçıplak duracak karşımda.

Yanan her acının külü ardında bir borç bırakıyor.
Asla ödenemeyecek bir minnet borcu.
Tanrıya inandırıyor ve
''iyi ki'' dedirtiyor.
''İyi ki beni aldın ondan,
gördüm ve göreceğim.
Büyüyeceğim.
Tanrım acıların en güzelleri bunlar,
öğret bana daha çok yalanı
ve daha çok kötülüğü.''

Geçmişinin sevgisizliğini kendine zırh edinip kuşanmış,
parlak ve içi boş bir asker.
Ellerinde kan ve kir,
içinde telafisi olmayan derin kuyu
doldurmaya çalışıyor çok belli.
Yalnız öleceksin çocuk.
Yapayalnız.

Ben sevdaya dair tüm sınavlarımı verdim,
alnım ak ve vicdanım rahat.
Mutluluğun için kendimden son bir parça bıraktım sana.
Mutlu olmayı beceremezsen,
hakkım sende kalsın.
Benden bu kadar.
Bende bittin.
Hoş kal sevgilim.