Perşembe, Ekim 31, 2013

.

''ölümde hayatı arıyorum, hastalıkta sağlığı, hapiste özgürlüğü, kapalı yerde çıkışı ve hainde sadakati. ama anlaşmış tanrıyla kaderim zaten ondan asla iyilik beklemedim. imkansızı istiyorum diye imkanı olanı bile vermeyecek bana.''

.

-insanlara güvenmesi 10 yılını almış bir kızdan bahsediyoruz burada-

en karanlık gecende, inancının, mutluluğunun, isteğinin, seni yaşama bağlayan o ince çizginin solduğu anda o tek güvendiğin insana ihtiyaç duyarsın da o sana tüm kapılarını kapatmış olur ya. ölmek gibi bir şey. ölümü dilemek gibi bir şey. ölmek isteyip ölememek gibi bir şey. daracık bir kutuya hapsolmak gibi bir şey. o beyaz yavru kedinin ölümünü izlemek gibi bir şey.

ben istiyorum ki bir otel odasında yalnız ve mutsuz, ölü bulunayım.

alıştıkça tükeniyor insanlar, tanıdıkça azalıyor umutlar, geçtikçe büyüyor zamanlar, özledikçe azalıyor sevgiler.

bu gün yine ölemedim anne.

alıştıkça gidiyor insanlar.

zaman çok haklı biri.

tarihe not düşülsün, tüm insanlığa güvenimi kaybettiğim o gece için. ne varsa yapmayı planladığım, teker teker eksiliyorlar listemden.

bu gün saçımı kestirdim
maviye boyatıp rasta yaptırdım
dün o dövmeyi yaptırdım
yarın kulağımı deldireceğim

içimde milyonlarca kedi öldü.

bal yedim bu gün, tadını sevmedim

uyumayacağım.

Cuma, Ekim 25, 2013

Edith Piaf - La Vie En Rose

Bazı güzelli anıları hatırlatan; güzelli şarkılar var, unutulmasın.

bu da bi köşeye not olsun

Yeryüzünün en sahte, en yalancı, en ikiyüzlü insanlarını hayatıma soktuğun, karşıma çıkardığın, güvenmeme yardımcı olduğun hatta kendimi açmamı sağladığın için, arkadaş, dost, sevgili gibi sıfatları onlara yakıştırmama izin verdiğin için teşekkürler hayat. Büyüyorum.

Bu da böyle bi not olsun sana kızım; güveniyorsun, yanılıyorsun olacak bunlar. Sonra geçecek. bu da böyle bi anımız oldu diyeceksin. Ağladığın, üzüldüğün, kendini tüketip kapattığın, suçlu aradığın zamanları anacaksın. Çünkü gördüğün gibi, hayat senin için durmuyor, yaşıyorsun hem de avazın çıktığı kadar, güneşin yakışı kadar, acı kadar; yaşıyorsun.

Perşembe, Ekim 17, 2013

.

ölemiyorum
allah kahretsin ölemiyorum
ay ikiye bölünüyor 
ölüler diriliyor
ben hala ölemiyorum
günler geçiyor şarkılar bitiyor
sen susuyorsun
ölüyorum sanıyorum 
acıyor 
ölemiyorum
keşkeler doluyor ağzıma yüzüme gözlerime 
boğazıma kadar keşkeye batıyorum
en büyük keşkem hayat
yaşıyoruz
ölemiyorum
allah kahretsin ölemiyorum
kediler güzel şeyler
en sevdiğim şehir artık roma
bir taş var
yalan söylersen elini yiyor
bir filmde izlemiştim audrey oynuyordu, siyah beyaz
ben hala ölemiyorum
asla yalan söylemedim
bir sigara da bana sar 
geceler bitmiyor
günün en güzel saatleri bunlar 
ölemiyorum
allah kahretsin ölemiyorum.
susma
ne olur susma
bu gün bir mum yakıp diledim
kilisede bile değildim
tanrım yardım et, susmasın
ölüyorum


.

şiirlerim sustu
sen sustun
tanrım
susuyorum işte
öldür beni



.

Kalemle olmaz, kitapla hiç
Benim üzüldüğüm
Buzdolabı buzla da dolar
Bir şekilde dolar
Ben bu boşluğu nasıl 
DAĞ LAAR DAAA YANKII LA NIIRR
Bu siktiğim boşluğu nasıl
Çürüyorum ben nasıl
Bir insan, bir insan!
Allah kahretsin nasıl
İzi boynuma yakışmış mı, nasıl?
Bir ölürsün, iki ölürsün, üç ölürsün
Güç ölürsün ama tam ölürsün
Nolursun nasıl
O dudağımın o orasını hep yoldum
Saçım kötü kesildi 
Şükür beyazladım ama kemiklerimi düşünmüştüm nihayetinde olgun bi insanım
B e n  b u b o ş l u ğ u n a s ı l
Kirpiksiz teyze vardı o ölmüş
Bayramlarda mendil verirdi, pijama verirdi, para verirdi, huzur verirdi
İstanbul’da kaç tane Huzur Apartmanı olduğunu bilseniz şaşarsınız
Kirpiksizdi, onu severdim
Ölmüş
Ninem de ölmüştü bi keresinde
Unuttum sonra öldüğünü canım öyle istemişti
Hatırlattılar ben unuttum, adını da unuturdum, Türkçe değildi
Cimcik cimcik makarna, yumurtası tavada, unutmazsam küserim, bileklerimi keserim
Bu tekerlememi nineme armağan ediyorum, bu oyunu severdi
Ölmemiş olsa “makaruna” derdi
Elleri çok buruşuktu, uzaya kadar cimcik çekilirdi
O ayağıma çorap giy çorap!-maktan hoşlanmıyorum
Boş telkinler edilmesin, ellerim üşüyor benim
Tarihe not: Az önce gök delindi
Fakat fiyakalı da delindi
İşte gök delindi mi öyle böyle delinirdi, senin benim gibi değil ki
Delik deşikler gibi
Şu ipi şuna geçirir misin
Benim gözüm görmüyor
ŞU İPİ NA BURYA GEÇİRİR MİSIN 
BENİM
GÜCÜM
YETMİYOR
Sana gelince, seninle elbet bir gün buluşacağız bedava indir
Bu böyle yarım çünkü
Halk dilinden manidar seçmeler: Yarım acılı
"Sevdikse, düzüşmemek için" demiş
Peki ben bu boşluğu sevgilim nasıl
Yalvarıyorum, nasıl
Ama sen, girsen mideme çökük dumana kadar girsen
Bağırtana kadar girsen, kanırtana kadar girsen
İçime karışana kadar girsen
Tekme tokat girsen
Siktiiir beee! deseler, adam kızı nasıl işlemiş
Hani öyle girsen
Yoksa ben bu boşluğu nasıl
Köprüde memelerini açarlardı
Biz durmadan tükürürdük
Şişhane’de o evin balkonundan yola atlanmazsa ta nereden dolaşılırdı
Uzaklık toptan saçmalık
Aşk saçmalık, açlık saçmalık, varlık saçmalık
Görsen bayılırsın
Ağzımda bi kan biriktirmişim ki, tam gülerken oraya buraya saçmalık
AMINA KODUĞUM KERANESİNDE BU OROSPU KIRMIZI SAÇMALIK
Tarihe not: Az önce yüreğim delindi
Fakat fiyakalı da delindi, benim yüreğim delindi mi öyle böyle delinirdi
Başkası olsa çoktan delirirdi
Sana gelince (X2)
Seninle elbet bir gün karşılaşacağız, bu böyle nasıl
Ama önce ben bu boşluğu nasıl
Nasıl doldurucam ulan, nasıl?

Ebru Vatansever