Pazar, Şubat 03, 2019

910220

parmaklarımı bir köz gibi yakan düğme. o gece pencerenin önünde bulduğum, unutulmuş düğme. hiç yaşanmamış balkon sohbetlerinden arda kalan, yanıma kalan, cebimde kalan küçük gri düğme. iki şeyi birbirine tutturan, bir yapan, bizi ayıran gri düğme.

7100

annemin teneke kutusu şıngır şıngır annemin masasının altında; düğme kutusu renk renk boy boy düğmeler teneke kutu şıngır şıngır rengarenk annemin odası, annemin karanlık odası dikiş iğneleri, düğmeler, renkli düğmeler, dönen düğmeler, kumaş düğmeler, plastik düğmeler, annemin karanlık odasında düğmeler, iğneler, kış geliyor, şıngır şıngır kış geliyor.

Çarşamba, Ekim 24, 2018

2510

Yazacak yerim, çalacak kapım olsaydı burada olmazdım. Burada olmaktan hoşlanmıyorum. Ama belli ki kafamdaki seslerin susacağı yok. Yazmam gerek, yazmazsın delireceğim. Yeniden aynı şeyleri yaşamaya gücüm yok. Kendime bakacak halim yok. Bir ayna olsaydım ve ben, kendime ayna olan kendimden bakabilseydim; catlardım.

Hatalı üretilmiş bir yapboz parçası gibiyim, ne bir şeyi tamamlayabiliyorum ne de tek basima bir anlam ifade edebiliyorum. Yok olup gitsem hiçbir şey değişmeyecek, muhtemelen farkedilmeyecek.

Pazartesi, Şubat 26, 2018

2702

sabahın erken saatleri, denize gölgesi yeten bir şehrin acı çığlıklarını anımsatan martı sesleri. sokakta kimi yılların alışkanlığına boyun eğmiş sakin, kimi  kavgasıyla güçlü yankılanan düzensiz ayak sesleri.

002081022072

Uykumdan bastıramadığım çığlığımın sesiyle uyandım. Gözlerimi açtığımda henüz güneş doğmamıştı. Ellerim istemsizce boynuma uzandı, boğazım acıyordu. O korkunç rüyayı tekrar görmeye başladığımı bilmek, bende tekrar tekrar çığlık atma isteği yaratıyordu. Koşabildiğim kadar uzağa koşmak ve bu korkunç halimden uzaklaşmak istiyordum. Bunun yerine yattığım yerden doğrulup gece baş ucuma bıraktığım bardağa uzandım. Su ısınmış, içimdeki ateşi bastıracağına daha fazla su isteğine sebep olmuştu. Pencereden sızan sarı ışığın altında odaya baktım. Uzun zamandır yatağımda uyuyamıyordum, salondaki bir kanepeyi yatak olarak kullanmaya alışmıştım. Yerimden kalktım, ayaklarım soğuk taşlara değdiğinde ürpersem de, bu bana kendimi iyi hissettirmişti. Bunun gerçek olup olmadığını sorguladım. Komik, sanki insan gerçeği bilebilirmiş gibi.

...

Pazar, Aralık 17, 2017

237. gün

Biliyorsunuz, uzun süredir hasta ve yalnızım. size hiçbir şeyin değişmeyeceğini ve içimdeki karanlıktan kurtulamayacağımın farkında olduğumu söylemiştim. Buna rağmen bana umut verdiniz ve kısa bi süre için de olsa onlardan olmanın nasıl bir his olduğunu tatmama yardımcı oldunuz. Bu yüzden sizden nefret etmem gerektiğini düşünüyorum ancak biliyorum ki sizin bir suçunuz yok. Ne içimdeki karanlık ne de kurtulamadığım bu gölgeler sizin suçunuz. Siz benim için elinizden geleni yaptınız, teşekkür ederim. Bazı şeylerin değişmesini ummuştum, yazık ki hayattan bir şeyler beklemek çoğu zaman boşunadır. O geceyi biliyorsunuz, hayatımın en karanlık ve uzun gecesi. Yüzyıllarca süren o gecenin ardından, dün gece uyku ile uyanıklık arasında kanımda bol miktarda yabancıyla beraber bir düş gördüm. O geceyi bir gölge oyununda izlemek gibiydi. Öleceğimden emindim ama gördüğünüz gibi ne yazık ki hala buradayım. Bunlar bir veda, günah çıkarma, affedilme yahut affetme arzusuyla yazılmış satırlar değil. Bunlar sadece elektrik tellerinin sokağıma düşüşü.

Güzellikten çok kusursuzluğa olan düşkünlüğümden ve arayışımdan haberdarsınız. Törenler Kitabında konuğun ikram edilen ilk fincana ağırbaşlılık ikinciye ise saygılı bir hoşnutlukla karşılık verilmesi gerektiği yazar. Çok daha derin ve ayrıntılı olmakla birlikte benim beklentilerim de benzer kurallar ve alışkanlıklar üzerinedir. Konfüçyüsün ardından yetişen herkes gibi yahut her Talmudcu gibi bu kusursuzluk arayışının hakim olmasına engel olamıyorum. Lakin biliyorum ki kusursuzluk arayışındaki ben, kusursuzluktan çok uzak; bozuk ve çürük bir yapıya sahibim.Bunu değiştirebilecek hiçbir güç yok. Bu çürümüşlüğü maskelemek ve saklanmak adına sürekli kendimi içinde bulduğum değişim hevesleri, şimdi görüyorum ki; bakışlarıma, mimiklerime hatta ten rengime varana kadar işledi. Kusurlarımdan kaçtığım her gün için aynada kendime biraz daha yabancılaşmaya başladığımın farkındayım. İçimde kendi yarattığım ve artık kontrol edemediğim -daha çok kontrol etmekten yorulduğum- bu farklı benlikleri daha fazla taşımak istemediğimden kontrolü devralmalarına izin vereceğim. Bu kararı çok uzun zaman önce vermiştim fakat ne yazık ki cesaretimi yeni toplayabiliyorum. Doğru olanı yaptığımın farkında ve memnunum.

Umuyorum ki bu kararla beraber çevremde yarattığım kara delikten pek çok kişiyi kurtaracağım. Kendime ve size bir teşekkürü borç bilir, katii suretle bu durumdan sorumluluk hissetmemenizi umut ederim. Aksine benim için en iyisinin bu olduğunu bilmelisiniz.

Teşekkürler ve hoş kalın.

-ö.

Salı, Haziran 20, 2017

gök gürlüyor, korkuyorum tenim  karıncalanıyor korkudan beynim uyuşuyor tenim alev alev alnımı yanaklarımı duvarlara bastırıyorum soğuk suyun altında oturuyorum saatlerce yağmurun altında durmak istiyorum üzerimdeki pislik üzerimdeki yalan üzerimdeki bu kan aksın istiyorum bu sahte ağrılarınız ağıtlarınız bu sahte hayatlarınız aksın ben size ne yaptım içim yanıyor içim kavruluyor kanım kuruyor gözyaşımda boğulmak istiyorum. gözyaşım yok, korkuyorum çok korkuyorum nefret ediyorum. hepinizden sesinizden, soluğunuzdan, akan kanınızdan, kapanan gözünüzden, göğsünüzden, ellerinizden, bileklerinizden. hepinizi öldürmek istiyorum tüm dünyayı yakmak yıkmak hepinizin ölüsünün üstüne basıp bir sigara yakmak. içimdeki kini görseniz kör olursunuz, içimdeki çığlıkları ölüm arzunuzla kıvranan ruhumu duyabilseniz kulaklarınızı kesersiniz. kabul edemiyorum yalanlarınızı kabul edemiyorum inanamıyorum neden neden neden tek düşünebildiğim neden hepinizden nefret ediyorum en çok senden yüzlerce kez milyonlarca kez senden dudaklarından sesinden gözlerinden senden nefret ediyorum. neden, yalvarırım bana cevap ver neden. neden. beni en çok sen anlarsın beni sadece sen anlarsın sen bensin neden. neden yaptın neden içimde kalan son inancı söküp aldın benden neden yalan söyledin bana neden. senin için kendimden vazgeçmeye hazırdım aşk değil sevgi değil, ben senin bir anlık mutluluğuna ömrümü vermeye hazırdım sen bendin sen mutluluğu bil istedim sen gül istedim sen en çok kendini sev istedim benim sahip olduğum tek şey bir gün bulacağıma inandığım cevaplardı benim sahip olduğum tek şey umutlarımdı. umudumu aldın. hayatımı çaldın. inandığım her şey yanıp kül olduğunda ardımdan bir sigara yak. benim için çek içine. benim için öldür kendini. bana şiirler okuma. bana ölümler vaatet