Salı, Şubat 28, 2012

Acıyorsun

zaman geçiyor
canını en çok acıtan şeyleri bile
unutuyorsun
sonra bir an geliyor
aynada kendine bakarken
onu hatırlıyorsun
sanki unuttuğun her şey
bir anda geri geliyor
kendinden
ondan
zamandan
var olan her şeyden nefret ediyorsun
onu kazıyıp
çıkarmak istiyorsun hafızandan
onu hiç tanımamış olmayı diliyorsun
canın yanıyor
canı yansın istiyorsun
kızıyor ve nefret ediyorsun

sonra
sonrası sessizlik
geçiyor.
ona, acıyorsun

ö.ö

Hırka

Biri ölür üzülürsün
sonra
sandalyenin üzerine asılı
hırkasını görürsün
o hırka, bu kez seni öldürür
nefes almanı engeller
gözlerin dolar
içinde kocaman bir boşluk
midende bir ağrı
ve boğazında bir yumru kalır


ne zaman biri ölse
o kokan
onunla olan
ana ait olan her anı
beni öldürür

ö.ö

Pazartesi, Şubat 27, 2012

çift

tek olan hiç bir şeyden hoşlanmadığımı
daha önce söylememiş miydim?
tek sayılar gibi
onları bölemezsin çünkü.
canından bir parçayı tutup
ona yabancılaştıramazsın asla
bir tek sayıyı tutup da kalansız
ikiye bölemezsin.
tek sayılardan, nefret ediyorum.
tek olan her seyden nefret ediyorum
eşi kayıp çoraplar
teki kaybolmuş tokalar
tek camı kırılmış gözlükler
tek çocuklar.
tek başına yağmurda yürüyen insanlar
...
sadece çift olan şeyleri severim
iki gibi
mesela.
hem benim ismim bile çiftli
doğum günüm bile
şimdi bir de kalkıp
çocukları neden sevmiyorsun dersiniz
çocukları
çift yaratmalıydı tanrı
çift ve bitişik

ö.ö
22.04

Vincent van Gogh

Vincent van Gogh hâlâ
Dünyanın en yetenekli ressamıysa eğer
Bunun tek bir sebebi var;
Van Gogh bir deli.
Renklerin ve tabiatin sesini duyabilen bir deli.
Düşünün gökyüzündeki dansı
Ve sıradan insanların göremediklerini gören bir dahi.
Alay edilen, taşlanan ve dışlanan
Yalnızlık içinde sefil hayatını süren
Kendine acıyan, günlerce ağlayıp
Bir sabah kahkahalara boğulan
Ay çiçeklerini yarı insan sanan...
Hassas, kırılgan, narin Van Gogh.
Van Gogh bir büyü,
Bulutlata sarılmış yıldızlar kadar ulaşılmaz
Ve hayranlık uyandırıcı bir gece.
Çünkü o bir deli
Çünkü o bir özgür
Çünkü o kimsenin göremediğini gören adam
"O" olabilmekse eğer sorun
Sır; gecede ve mavide ve sarıda.

ö.ö

*En sevdiğim ressama ithafen



Çarşamba, Şubat 22, 2012

Sadece

belki de bir yılbaşı gecesi
kafan hafif dumanlı
yahut akşamüstü bir yaz gününde
boş bir kabuk gibiyken ruhsuz gözler
yalnız bir sonbahar sabahı huzuru gibi
seni sadece, sevmek isterdim

ö.ö

Pazar, Şubat 19, 2012

Beni çok sevseydin; seni asla sevemezdim. Sorun şu ki sen beni hiç sevmedin
ö.ö

Pazartesi, Şubat 13, 2012

''Beynimizin en ilkel haliyle aşık oluruz: Sürüngen beyniyle… Aşık olunca serotonin seviyemiz bir nevrozun seviyesine düşer. Normalde bu depresyona yol açar ama aşık insandaki sonucu sevdiği kişiye tapılmasıdır ve bu uyuşturucu gibidir. Ama uyuşturucunun etkisi geçtiğinde vücut artık kendini diğer kişi olmadan düşünemez.İşte bu bağımlılığa bir isim vermişler: Aşk. ''

-alıntıdır

Tanrıya not

Tanrım; planın ne anlamıyorum ama bence artık hayatımı yerde sektirip havaya fırlatmayı kesmelisin çünkü bu midemi bulandırıyor.
Sence de bana bir açıklama borçlu değil misin, ha ne dersin?
Bu güne kadar başıma gelmesinden korktuğum ne varsa karşıma çıkarıp, olmaktan korktuğum insana dönüşmemi izlemek sana zevk mi veriyor?
Hani şu senin çok sevdiğin ama benim nefret ettiğim?
Ne?
Hayatımı ben mi kontrol ediyorum.
Boşversene.
Sana çok kızgınım.
Umarım bunu anlıyorsundur, lütfen her şeyi zorlaştırmayı kes artık.
Seni seviyorum ve iyi geceler

ö.ö

Tanrıya not1


son olarak; mısır piramitiiiiim neredesiiin?

Cuma, Şubat 10, 2012

''Güneşin doğuşuna hiç şahit olmayanlar, batışını romantizm sanarlar.''
Nietzsche

Not

bazı geceler; sırf sen uykunu al diye perdeleri çekeceğim
hatta bazı sabahlar sırf sen yanımda biraz daha kal diye
uyuyor numarası yapacağım
şunu bilmeni istiyorum; seni çok seveceğim.
ama bunu asla sana söylemeyeceğim
belki çok kavga edeceğiz
bir kaç tabak ve biraz da kalp kıracağız
sen çekip gideceksin, ben ağlayacağım
yine de seni sevdiğimi asla bilmeyeceksin
çünkü seni sevdiğimi öğrendiğin gün
asla geri dönmeyeceğini biliyorum
özür dilerim.

ö.ö

#

Perşembe, Şubat 09, 2012

Nasıl anlatmalı

nasıl anlatmalı bir hayalden ibaret bu adamı
nasıl anlatmalı sevda dolu bir yürekte tutuştuğu bu savaşı.

sevdasında heyecan dolu bir genç romantik
kavgasında yanakları al al bir çocuk!

yeni dünya peşinde bir hayalperest
ve saf mutluluk dolu bir koca adam

nasıl anlatmalı seni satırlarda söyle
nasıl anlatmalı seni sevdalarında?

ah sen sevdiğine bulutlarda bir dünya yaratan adam;
ah küçük bir çocuk gibi hevesini kaybettiğinde oyuncağını bırakan adam
nasıl anlatmalı seni, seni hiç tanımayan bu dünyaya?

sevdasında bir romantik
kavgasında bir çocuk
neden yanlış zamanların
yanmış aşığısın, söyle?

ö.ö

en sevdiğim yalancı şaire

Pazartesi, Şubat 06, 2012

Sanki

sanki bazı insanlar
hiç beklenmedik bir anda
davetsizce hayatınıza girmek için varolmuşlar.

canınızı acıtacağından,
-hem de hiç farkında olmadan yapacaklarından-
adınızdan olduğu kadar, emin olduğunuz insanlar onlar.

canınızı acıtacağını bilmeniz ve buna katlanmaya hazır olup olmamanız bir yana,
hayatınızda var olmalarını isteyip istemediğinizden bile emin olamayacaksınız.

ama en kötüsü, dediğim gibi; canınızı acıtacak ve acıttığını
asla fark etmeyecek insanlar olmaları.


üzgünüm,
onlara aşık olacaksınız.

ö.ö

Pazar, Şubat 05, 2012

ben-cil

neden bu kadar bencilsin diye sormuştu bana
çok güldürmüştü bu beni.
saflığı ve çocuk kalbi güldürmüştü beni.
gözlerimden akar yaşı silerken
gözlerine bakmıştım;
kimseyi sevmem ben
bunu öğrenmelisin, henüz küçüksün demiştim
kaşları çatılmış kısa çirkin parmakları kasılmış
o çocuk sesiyle, ben artık 17 yaşındayım diye kızmıştı.

ah küçük çocuk, daha çok büyüyeceksin
ben kimseyi sevmem bunu göreceksin
sen de sevmeyeceksin
çünkü insanlar da seni sevmeyecek
çünkü sen de farklısın
çünkü sen de bencilsin
çünkü bencil olmazsan bu hayatta
senden geriye tek kalan
''sıradan'' olur.
unutma çocuk daha çok büyüyeceksin

ö.ö



sen ve kar ve gece

sen kokulu zamanlar sığdırdım
kahverengi bi bavula
giderken yanında götür.
sen dolu her satırı buruşturup
yaktım yalnız bir sobada
ve ben sanılan içimdeki her seni
tutup kolundan attım dışarı
bu gece yalnız uyuyacagim.
pencerede kar ve ay
ve sorular bırakacağım gittiğim her yerde.
gece güne yürüyor
kar yalnız ve ay solgun
perdeleri kapatmalı,
kar uykuya özeniyor.
sahi; bulutlar bu kadar cok karı,
nereden buluyor?
ö.ö