Perşembe, Ocak 24, 2013

Evet

-Belki de henüz altı aylıkken; sıkılıp annemden, doğmak istemeseydim bunların hiç biri olmayacaktı?

-İçimde bir katil yaşıyor; 8 yaşımda tatil için İstanbul'a gitmiştik. Evin bahçesindeki karınca yuvasından evin balkonuna kadar şekerden bir yol yapıp balkona gelen karıncaların hepsini öldürmüştüm. Azla yetinmeyi öğrenin diye. Kayıtlara geçsin; hiç bir ''tatlı''nın fazlası iyi değildir.

-Çok konuşan insanları sevmiyorum belki de bundandır çok konuşmam. Karşımdaki sussun, yeter artık konuşmasın istiyorum

-Ellerim, parmaklarım hep çok küçükler. Belki de bundan kalemi benim gibi tutan bir başkası daha yok bu dünyada. Bundan yola çıkarak bazen diyorum ki; sürekli merdivenlerden düşmem, bileğimi burkmam hep ayaklarımın suçu. Hem eğri hem de küçükler. Sonra sakar olduğumu kabul edip susuyorum.

-Bazen bir kütüphade yaşamak istiyorum, bir kuyu kadar derin sessizlik. Bazen de bir lunaparkta yaşamak istiyorum ne söylediklerim ne de yaptıklarım önemli bu gürültü içinde. Çünkü kimse duymuyor özlemi. Sonra durup evime bakıyorum. Benim evim bir hastane her odası ilaç dolu. Hayat da bir hastane gibi; acı, hüzün, mutluluk ve neşe bir arada -ne garip.

-Hala karanlıktan korkarım, ama odamı hep siyaha boyamak isterim. Çünkü ancak simsiyah bir tavanımda yıldızlarım gerçek gibi parıldayabilir.

-Asansörden de çok korkarım çünkü bir kez asansörde kalmıştım. Hayatımın geri kalan kısmında orada yaşamak zorunda olduğumu sanıp bisiklete binmeyi asla öğrenemeyeceğim diye ağlamıştım. -bu asansör bir hastanedeydi.

-En çok sarı ojemi seviyorum ama o kadar parlak ki utanıp o ojelerle dışarı çıkacak cesareti hiç toplayamıyorum

-Bir gün, bir gün bisikletle pariste dolaşacağım -yapamadı

-Çocuklardan, bebeklerden, ağlayan, mızmızlanan, sürekli soru soran, her şeyi merak eden, hareketli canlılardan nefret ediyorum. -sevgili kedi

-Hayvanları çok severim ama hayatımda yalnız iki kez hayvanlara dokundum. İlki 5 yaşımda fanustan çıkarıp uyku vaktiiii diye yatağıma yatırdığım balıktı, diğeri de 7 yıldır kapının önünde beslediğim kedi ona da ilk kez bir ay önce dokunabildim.

-İçimde bir katil olduğunu söylemiştim belki de bundandır en sevdiğim rengin kırmızı oluşu.

-Son zamanlarda en sevdiğim içeçek kahve, çünkü artık çikolata yemiyorum. 5 fincan kahveden sonra ellerimdeki titreme azalıyor ve hiç bir şey hissetmemeye başlıyorum. Bu anlardan birinde, birinizi öldürebilirim. Ya da kendimi henüz karar vermedim. Tek korkum Müge Anlı. Neyse gidip 2007 tarihli fotoğraflarımı silmeliyim.

-Eskiden diş teli kullanırdım, gözlüklerim, örgülü saçlarım ve hala izlerini taşıdığım binlerce sivilcem vardı. -O zaman her şey daha kolaydı.

-Şimdi gidip film izlemeliyim, çok çok öptüm.

ö.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder