Kahve Kokusu

story of my life

Perşembe, Eylül 12, 2013

.

Gönderen tambirkedi_

Bunu E-postayla Gönder BlogThis!Twitter'da Paylaş Facebook'ta Paylaş Pinterest'te Paylaş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa

Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom)

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Blog Arşivi

► 2019 (2)
- ► Şubat (2)

► 2018 (3)
- ► Ekim (1)
- ► Şubat (2)

► 2017 (4)
- ► Aralık (1)
- ► Haziran (1)
- ► Şubat (2)

► 2016 (6)
- ► Aralık (2)
- ► Mayıs (1)
- ► Nisan (2)
- ► Ocak (1)

► 2015 (9)
- ► Aralık (1)
- ► Kasım (1)
- ► Ekim (1)
- ► Ağustos (4)
- ► Mayıs (1)
- ► Ocak (1)

► 2014 (29)
- ► Aralık (3)
- ► Kasım (4)
- ► Eylül (1)
- ► Ağustos (6)
- ► Temmuz (2)
- ► Mayıs (2)
- ► Nisan (1)
- ► Şubat (6)
- ► Ocak (4)

▼ 2013 (117)
- ► Aralık (6)
- ► Kasım (8)
- ► Ekim (7)
- ▼ Eylül (11)
  - Ait olduğum zaman
  - .
  - .
  - .
  - .
  - .
  - .
  - .
  - seni bana yazmışlar
  - ''gitmeli''
  - .
- ► Ağustos (35)
- ► Temmuz (16)
- ► Haziran (6)
- ► Mayıs (4)
- ► Nisan (10)
- ► Şubat (2)
- ► Ocak (12)

► 2012 (59)
- ► Eylül (1)
- ► Ağustos (16)
- ► Temmuz (6)
- ► Nisan (4)
- ► Mart (3)
- ► Şubat (14)
- ► Ocak (15)

► 2011 (48)
- ► Aralık (8)
- ► Kasım (7)
- ► Ekim (15)
- ► Eylül (5)
- ► Ağustos (13)

kadın kadındır, fil babandır ?

I want to run, run away! Have you ever been to Paris in March? Done the Eiffel tower and the arch? These days you can get there by train, come on, let's run away!

Breakfast at Tiffany's

hayatımın hiçbir döneminde tam zamanlı kadın olamadım. Bilgisayar oyunları, futbol, playstation, kahvehane masasında ne olacak bu memleketin hali muhabbetleri, seviyorsan git konuş ağbi tavsiyeleri... Tüm bunların yanında evet; ben de zaman zaman kucağıma bir kutu çikolata alıp, iskoç battaniyesine sarılıp, gözyaşları eşliğinde romantik komedi filmleri izleyen bir kadınım. Audrey Hepburn; benim için zarif, nazik, güzel ve güçlü kadının simgesidir. Belki de bu yüzden, ''Breakfast at Tiffany's'' en sevdiğim filmler sıralamasında bir numarada yer alır.

eternal sunshine of the spotless mind

Hayatım boyunca, ''bu acıyı kaldıracak gücüm yok, bunu hatırlamaya bilmeye daha fazla dayanamıyorum'' dediğim çok zaman oldu ve bu konuda yalnız olmadığıma eminim.

fotoğrafların üzerine tıklasanıza :')

gidilecek en güzel yere gitmeden, dinlenecek en güzel şarkıyı dinlemeden, okunacak en güzel kitabı okumadan, izlenecek en güzel filmi izlemeden, çizilecek en güzel resmi çizmeden ve çekilebilecek en güzel fotoğrafı çekmeden. ve tabii, sevilecek en güzel adamı sevmeden;aşık olmadan, sevişmeden, mutluluktan ağlamadan ölmeme izin verme tanrım.

Bir kitapçıda karşılarız seninle. Belki tanımam,hoş tanısam; selam verecek değilim. Adını anmayalı yıllar oluyor, sahi nasıldı ellerin? Bazen geçmiş zamanları arıyorum, sonra seni hatırlıyorum; geçiyor. Bir sigara yakıyorum; dumanı seni siliyor, nefesi beni. Okusan aşk acısı içinde debeleniyor yüreğim sanacaksın, aşk değil bu nefretin son izleri

"Dedikodu bir yiyecek olsa feci kalorili, bol şekerli profiterole benzerdi muhtemelen. Yerken pek hoş gelir, ama sonra mideye oturur, geride zararlar bırakırdı. Dedikodu bir kitap olsa telefon rehberi olurdu muhtemelen. Uzaktan bakınca kallavi, dolu dolu, hatta 'gerekli' ama okumaya kalksan benliğine hiçbir şey katmaz." Elif Şafak.

insanları seversin, içlerinde bir sürü pislik olduğunu bilmene rağmen

‎'Duygu' denen, insanlığın özüdür. Yazık ki dünya 'insan olmayanların' hükmünde. ö.ö.

Sevgidir kaybolmayan, haydi gülümse. Her yeni yıl senin için yeni bir umut...

Hiç sevmesem de hakkını vermek gerek; günün en neşeli reklamı seçiyorum seni, cocacola

çocukluğumun en güzel melodilerinden biri; yan odadan gelen, kesintisiz daktilo sesi

Bazen öyle güzel kokuyorsun ki tozlu raflarında zamanın, neredeyse sana yeniden aşık oluyorum

Imagine - John Lennon

http://www.youtube.com/watch?v=E5K0aPGw9Rk&feature=related

Eternal Sunshine of the Spotless Mind

Cemal Süreya, bana her zaman saf ve temiz kalpli alçak gönüllü bir memuru anımsatır. Belki de bir iddada kaybetti soy adındaki ''y'' harfinin eksikliğindendir. Bir yanını kaybetmiş, kendi halinde ufak bir çocuk gibi, bir genç adam ve bir memur gibi

Kahve tadında sesler

Minnie Riperton - Lovin You
Louis Armstrong - What a Wonderful World
Amy Winehouse - You Know I'm No Good
Fredrika Stahl - Pourquoi pas moi?
Zülfü Livaneli - Sevdalı Başım
Birsen Tezer - Di Gel Yanıma
Oi Va Voi - Yesterday's Mistakes
Michel Fugain - Une Belle Histoie
Patty Griffin - Rain
Cat Stevens - Lady D'Arbanville
Nouvelle Vague - Dance With Me
Beatles- Let It Be
Pilli Bebek - Olsun
Alice Gold - Runaway Love
Beirut - Nantes
The Beatles - Michelle
Cat Stevens - Wild World
Coldplay - Strawberry Swing
ZAZ - Les Passants
Alice Gold - Cry Cry Cry
Beirut - Elephant Gun

Kahve tadında kitaplar

N. H. Kleinbaum-Ölü Ozanlar Derneği
Franz Kafka-Dönüşüm
Jane Austen-Sense and Sensibility
Paulo Coelho-Brida
Patti Smith-Çoluk Çocuk
Jerome David Salinger-Çavdar Tarlasında Çocuklar
Arundhati Roy-Küçük Şeylerin Tanrısı
Peyami Safa-Fatih Harbiye
Ahmet Ümit-Bab-ı Esrar
İskender Pala-Katre-i Matem
Gabriel Garcia Margquez-Yüzyıllık Yalnızlık

çoğu zaman...

ben;

tambirkedi_: Kocaeli, İzmit, Türkiye; Kocaeli Üni. Department of Political Science and Public Administration, Anadolu Üni. Sosyoloj, Atatürk Üni. Çocuk Gelişimi.

Profilimin tamamını görüntüle

Etiketler

aşk (1) Cemal (1) Cemal Süreya (1) çocukluk (1) düzen (1) gözyaşı (1) insan (1) insanlar (1) kum (1) Maksim Gorki (1) sevgi (1) sevgisiz (1) sevinç (1) sirk (1) şiir (1) tren (1) vagon (1) yolcu (1)

İzleyiciler

iletişim;

http://twitter.com/tambirkedi_

Seyahat teması. Blogger tarafından desteklenmektedir.