Perşembe, Ocak 09, 2014

yüreğime kuşlar konuyor

Gözlerimi kapatıyorum. Henüz kapının eşiğinden ilk adımımı atarken başlıyor evin huzuru beni kucaklamaya. Adımlarım ahşap parkeleri geçerken burnuma belli belirsiz yasemin kokuları doluyor. Evde hiç durmayan bir melodi var, zaman kavramımı yitirebilirim orada, sonsuzluğun başından beri akan bir su bu evdeki huzur. Gözlerimi duvarlardaki Galata manzaralı resimlerden ayırdığımda karşı duvarı boydan boya kaplayan o geniş pencerenin ardında uzanan deniz manzarasını görüyorum, kapı Ocak ayına kafa tutarcasına hafif aralık, tül perdeler hareketli. Camların ardında ufak bir balkon, balkonda yuvarlak bir masa var. Evin kalabalıkları ağırlamaya niyeti olmadığı balkondaki iki tek sandalyeden belli. Üzerinde ince bardaklar içinde taze demlenmiş çay ve dumanı tüten sıcacık simitlerin olduğu bir pazar kahvaltısı canlanıyor gözümde. Mutluluğun adını kahvaltı koymuşlar diyorum içimden. Gözlerimi balkondan ayırabilirsem eğer salondaki krem rengi ikili koltuğu, dağınık bırakılmış renkli yastıkları ve bir ucu aşağı sarkan kareli battaniyeyi görebilirim. Koltuğun sağ yanında üzerine yayılıp oturma isteği yaratan kocaman minderler sol tarafında titrek ışıklı kalın gövdeli mumlar var. Odanın geri kalanı hayli boş, ama bu boş oluş rahatsız etmiyor insanı aksine huzur veriyor; köşede duran eski tip müzik aleti ve yere gelişigüzel bırakılmış krem, bordo, kahverengi minderlerden başka pek eşya yok odada. Ortada küçük bir halı var. Üzerinde yalın ayak yürüme isteği uyandıran. Ahşap parkeleri incitmekten korkulmuş gibi özellikle küçük seçildiğini düşündürüyor insana. Duvarlarda şiirler ve resimler, fon; krem ve bordo. Evin huzurunu uyandırmaktan korkarcasına küçük adımlarla yaklaşıp minderlerden birine uzanırsam eğer mutluluğun ve huzurun başımı okşadığını hissedebilirim. İçimden yükselen derin arzuya rağmen geri geri yürüyerek çıkıyorum odadan bir rüyaya uyanırcasına soğuk beyaz duvarlara açıyorum gözümü. Hayalin bittiği yerde insanın yüreğine kuşlar iniyor.

-geleceğe dair en belirgin en büyük planı o iki sandalyeli yuvarlak masasında taze demlenmiş çay ve dumanı üstünde sıcak simitlerle pazar kahvaltısı yapmak olan bir kızın en büyük hayalini okudunuz. 
-teşekkürler hayat, yüreğime kuşlar konduruyorsun.

-ö.

2 yorum:

  1. Geçmiş zaman da yazılan bir kaç konuya bakınca ne güzel yazmış demiştim. Son yazıya bakayım dedim; "çok iyi be"

    YanıtlaSil