Salı, Eylül 23, 2025

251024 dönüş/veda

Gecenin artığı, sabaha devrolmuş solgun bir sessizlik. Dar sokaklardan taşan ekmek kokusu, uykusuz gözlerin üstüne örtülmüş bir perde gibi ağır. Çocuk adımlarının çekingenliğiyle yankılanan kaldırımlar, şehrin acımasız diliyle fısıldıyor: “burası sana ait değil.” 

Sabah, kendini unutturmak ister gibi ağır ağır doğuyor pencereden. Perdenin arasından süzülen ışık, geceden kalan fincanların, küllükteki izmaritlerin ama en çok yalanların üstüne düşüyor. Odada hâlâ sesinin, teninin hayaleti dolaşıyor. Her harfi sahte, her hücresi kirli.

Aynada yüzüm var, yabancı bir yüz. Gözleri artık bakmıyor. Durgun bir göl gibi sakin duran bakışlarımda, bıraktığın boşluk saklı. Aynadaki aks suya eğilen bir gölge gibi; dokununca dağılan, tutunca kaybolan; bir sis, bir gölge, bir yansıma.

Gün içeri sızıyor, saat ilerliyor, sokaktaki hayat alışkanlığına devam ediyor. Komşunun kapısı gıcırdıyor, arasından sabah telaşı akıyor. Kediler aceleyle bir yerlere yetişmeye çalışıyor. İçimde, her şey durmuş, kalbim kabullenemediği o gerçeğin ağında çırpınıyor.

Ben, senin hiç olmadığın birini sevmişim.

Yatakta hâlâ kokun var. Artık ait olmanın değil, ihanete bulanmış bir yabancılığın kokusu. sarılmak istesem, diken; koklamak istesem zehir.

Pencerelerin ardında durmayan sesler, pervazlardan sızıp dolmuş, içimden taşmış. Martılar çığlık çığlığa:

Yalan.

Pazar, Şubat 03, 2019

910220

parmaklarımı bir köz gibi yakan düğme. o gece pencerenin önünde bulduğum, unutulmuş düğme. hiç yaşanmamış balkon sohbetlerinden arda kalan, yanıma kalan, cebimde kalan küçük gri düğme. iki şeyi birbirine tutturan, bir yapan, bizi ayıran gri düğme.

7100

annemin teneke kutusu şıngır şıngır annemin masasının altında; düğme kutusu renk renk boy boy düğmeler teneke kutu şıngır şıngır rengarenk annemin odası, annemin karanlık odası dikiş iğneleri, düğmeler, renkli düğmeler, dönen düğmeler, kumaş düğmeler, plastik düğmeler, annemin karanlık odasında düğmeler, iğneler, kış geliyor, şıngır şıngır kış geliyor.

Çarşamba, Ekim 24, 2018

2510

Yazacak yerim, çalacak kapım olsaydı burada olmazdım. Burada olmaktan hoşlanmıyorum. Ama belli ki kafamdaki seslerin susacağı yok. Yazmam gerek, yazmazsın delireceğim. Yeniden aynı şeyleri yaşamaya gücüm yok. Kendime bakacak halim yok. Bir ayna olsaydım ve ben, kendime ayna olan kendimden bakabilseydim; catlardım.

Hatalı üretilmiş bir yapboz parçası gibiyim, ne bir şeyi tamamlayabiliyorum ne de tek basima bir anlam ifade edebiliyorum. Yok olup gitsem hiçbir şey değişmeyecek, muhtemelen farkedilmeyecek.

Pazartesi, Şubat 26, 2018

2702

sabahın erken saatleri, denize gölgesi yeten bir şehrin acı çığlıklarını anımsatan martı sesleri. sokakta kimi yılların alışkanlığına boyun eğmiş sakin, kimi  kavgasıyla güçlü yankılanan düzensiz ayak sesleri.

002081022072

Uykumdan bastıramadığım çığlığımın sesiyle uyandım. Gözlerimi açtığımda henüz güneş doğmamıştı. Ellerim istemsizce boynuma uzandı, boğazım acıyordu. O korkunç rüyayı tekrar görmeye başladığımı bilmek, bende tekrar tekrar çığlık atma isteği yaratıyordu. Koşabildiğim kadar uzağa koşmak ve bu korkunç halimden uzaklaşmak istiyordum. Bunun yerine yattığım yerden doğrulup gece baş ucuma bıraktığım bardağa uzandım. Su ısınmış, içimdeki ateşi bastıracağına daha fazla su isteğine sebep olmuştu. Pencereden sızan sarı ışığın altında odaya baktım. Uzun zamandır yatağımda uyuyamıyordum, salondaki bir kanepeyi yatak olarak kullanmaya alışmıştım. Yerimden kalktım, ayaklarım soğuk taşlara değdiğinde ürpersem de, bu bana kendimi iyi hissettirmişti. Bunun gerçek olup olmadığını sorguladım. Komik, sanki insan gerçeği bilebilirmiş gibi.

...

Pazar, Aralık 17, 2017

237. gün

Biliyorsunuz, uzun süredir hasta ve yalnızım. size hiçbir şeyin değişmeyeceğini ve içimdeki karanlıktan kurtulamayacağımın farkında olduğumu söylemiştim. Buna rağmen bana umut verdiniz ve kısa bi süre için de olsa onlardan olmanın nasıl bir his olduğunu tatmama yardımcı oldunuz. Bu yüzden sizden nefret etmem gerektiğini düşünüyorum ancak biliyorum ki sizin bir suçunuz yok. Ne içimdeki karanlık ne de kurtulamadığım bu gölgeler sizin suçunuz. Siz benim için elinizden geleni yaptınız, teşekkür ederim. Bazı şeylerin değişmesini ummuştum, yazık ki hayattan bir şeyler beklemek çoğu zaman boşunadır. O geceyi biliyorsunuz, hayatımın en karanlık ve uzun gecesi. Yüzyıllarca süren o gecenin ardından, dün gece uyku ile uyanıklık arasında kanımda bol miktarda yabancıyla beraber bir düş gördüm. O geceyi bir gölge oyununda izlemek gibiydi. Öleceğimden emindim ama gördüğünüz gibi ne yazık ki hala buradayım. Bunlar bir veda, günah çıkarma, affedilme yahut affetme arzusuyla yazılmış satırlar değil. Bunlar sadece elektrik tellerinin sokağıma düşüşü.

Güzellikten çok kusursuzluğa olan düşkünlüğümden ve arayışımdan haberdarsınız. Törenler Kitabında konuğun ikram edilen ilk fincana ağırbaşlılık ikinciye ise saygılı bir hoşnutlukla karşılık verilmesi gerektiği yazar. Çok daha derin ve ayrıntılı olmakla birlikte benim beklentilerim de benzer kurallar ve alışkanlıklar üzerinedir. Konfüçyüsün ardından yetişen herkes gibi yahut her Talmudcu gibi bu kusursuzluk arayışının hakim olmasına engel olamıyorum. Lakin biliyorum ki kusursuzluk arayışındaki ben, kusursuzluktan çok uzak; bozuk ve çürük bir yapıya sahibim.Bunu değiştirebilecek hiçbir güç yok. Bu çürümüşlüğü maskelemek ve saklanmak adına sürekli kendimi içinde bulduğum değişim hevesleri, şimdi görüyorum ki; bakışlarıma, mimiklerime hatta ten rengime varana kadar işledi. Kusurlarımdan kaçtığım her gün için aynada kendime biraz daha yabancılaşmaya başladığımın farkındayım. İçimde kendi yarattığım ve artık kontrol edemediğim -daha çok kontrol etmekten yorulduğum- bu farklı benlikleri daha fazla taşımak istemediğimden kontrolü devralmalarına izin vereceğim. Bu kararı çok uzun zaman önce vermiştim fakat ne yazık ki cesaretimi yeni toplayabiliyorum. Doğru olanı yaptığımın farkında ve memnunum.

Umuyorum ki bu kararla beraber çevremde yarattığım kara delikten pek çok kişiyi kurtaracağım. Kendime ve size bir teşekkürü borç bilir, katii suretle bu durumdan sorumluluk hissetmemenizi umut ederim. Aksine benim için en iyisinin bu olduğunu bilmelisiniz.

Teşekkürler ve hoş kalın.

-ö.